Çin’i felakete sürükleyen ‘Serçe Katliamı’ politikası

1893 yılında Çin’in Hunan eyaletinde dünyaya gelen Mao Zedong, Çinli devrimci ve siyasetçidir. 1949 yılında komünist devrimi gerçekleştirerek Çin’in başına gelen Mao Zedong, Çin’e anarşizmi olabildiğince hızlı getirebilmenin hayalini kuruyordu ancak ortada bir paradoks vardı. Devleti yok edip yeniden var olmasını engellemenin tek yolu, onu halk için berbat hale getirenleri yok etmekti: toprak ağaları, finansörler, bürokratlar, propagandacılar ve diğer suçlular. Mao ilk olarak işe 1958 yılında, ‘’İleriye Doğru Büyük Sıçrama’’ (The Great Leap Forward) ya da ‘’Büyük İleri Adım’’ (The Great Sparrow) olarak adlandırdığı politikasını uygulamaya geçirerek başladı. Bu politika, Çin’in o döneme kadar uyguladığı politikalar arasında en kapsamlı olanıydı ve Mao Zedong bu politika ile ülkedeki ekonomik gelişimin hızını, Batılı devletlerin endüstriyel seviyelerine taşıyacağını düşünüyordu. Çin’in ayakta duramayan ekonomisini güçlendirmek ve ülkeyi dünyanın en büyük çelik ve buğday ihracatçısı haline getirmeyi hedefleyen Mao, 1959 yılında açıkladığı bir planda, izleyeceği üç önemli hareketini dile getirdi:

1) Ülkenin yiyecek üretimini, mevcut işgücünün yarısını kullanarak ikiye katlamak
2) Arta kalan kişilerin çoğunu çelik üretimine göndermek 
3) Ve diğer azınlığı da ulusal altyapı projelerinde kullanmak


İşte Serçe Katliamı Uygulaması da 1959 yılında uygulanmaya başlanan bu genel politikaların bir alt dalı olan ‘’tarım politikaları’’ ile ilgilidir. Tarımı geliştirmek amacıyla hükümet, ‘’Dört Haşere Kampanyası’’ adı altında, tarıma zarar verdikleri gerekçesiyle dört hayvan türünün soyunun kurutulmasını ister. Bu türler; karasinek, sivrisinek, fare ve serçedir.


Kampanya başlar başlamaz halk tarafından serçelerin yuvaları dağıtılır, yumurtaları kırılır ve yavrular öldürülür. Daha sonra kuşları yemleyerek tuzağa düşürmeye çalışırlar ancak bu yöntem de yetersiz olur. Son bir yöntem olarak; yaşlılar, kadınlar, erkekler ve çocuklar da olmak üzere halkın tamamı ellerine aldıkları tencere ve sopaları birbirine vurarak, ıslık çalarak ve bağırarak yüksek sesler çıkartırlar. Oluşan gürültüden korkan ve çoğu zaman konacak yer bulamayan kuşlar, havadan yorgunluktan ölür ve tek tek düşmeye başlarlar. Bu yöntemin işe yaradığını gören Mao Zedong, üç gün boyunca tüm halkı kuşların bulunduğu bölgelerin etrafında davul çalmaya zorlar ve sadece Pekin ve Şanghay’da bu üç günde yaklaşık bir milyon kuş öldürülür. 2 yıl boyunca kesintisiz devam eden Serçe Katliamı Politikası sonucunda ise toplamda öldürülen kuş sayısı iki milyarı geçmiştir. 1959 yılının sonlarına gelindiğinde Çin’de neredeyse hiç kuş kalmamıştır. TV spikerleri bunu ülke için inanılmaz bir başarı olarak nitelendirirler. Kimse partiyi ve Mao Zedong’un uyguladığı bu politikayı sorgulamamış ve karşı gelmemiştir.


İki milyar serçenin ölümünün ardından artık tarımda düzelme olacağına inanan ve topraklardaki verimliliğin artacağını düşünen halk, tam tersi bir durumla karşılaşır. Pirinç tarlalarından alınan verim çok ciddi şekilde düşer ve tarlalardaki tırtıl ve çekirge sayısında gözle görülür bir artış yaşanır. Adeta tüm tarım toprakları tırtıl ve çekirge istilasına uğramıştır. Çin halkı bu kez de tırtıl ve çekirgeleri toplamak için eğitim ve iş hayatından uzaklaşmıştır ancak uyguladıkları yöntemlerin tümü yetersiz kalır. Ülkedeki ekolojik dengeyi kendi elleriyle mahveden Mao Zedong ve sürdürülen politikayı bir kez olsun sorgulamayan Çin halkı, tırtıl ve çekirgelerin mahsullerin tümünü yemeye başlaması ile büyük bir kıtlığın içine sürüklenirler. Hükümet, TV ekranlarında düzenlediği haberlerde tüm bunların geçici zorluklar olduğu ve her şeyin yakında yoluna gireceği gibi hikayelerle Çin halkını beslemeye çalışsa da kıtlığın boyutu ciddidir ve her geçen gün insanlar toplu halde ölmektedirler. Yaşanan kıtlık sonucunda en iyimser tahminlere göre toplamda 30 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Komünist Parti üyeleri felaketin boyutunun farkındaydılar ve tüm bunların serçelerin katliamı ile başladığı konusunda hem fikirdiler. Bunun üzerine hükümet, yönetim kurulundan görevlendirdiği 4 kişilik bir ekibi yardım almak için Sovyetler Birliği ve Kanada’ya göndererek kendilerine acilen kuş göndermelerini talep ettiler. Çin’in bu talebine karşılık veren Sovyetler Birliği ve Kanada, vagonlar halinde ülkeye serçe göndermeye başlarlar. Ülkedeki kuş sayısı artmaya başladıkça tırtıl ve çekirge popülasyonlarındaki azalma da gözle görülür derecede artmıştır ve topraklar çiftçilerin yoğun çalışmaları sonucunda verimli hale getirilmiştir. 1960 yılının başından itibaren de serçeler, Mao Zedong tarafından korumaya alınırlar ve sayıları günümüze kadar tekrar eski seviyesine ulaşır.


Mao Zedong’un uygulamaya çalıştığı ‘’Serçe Katliamı Politikası’’, ekolojik dengede insan eliyle yapılan ‘’iyileştirmelerin(!)’’ en dramatik örneği olarak tarihte yerini almıştır.

Hümeyra Fidan

1999 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 2019 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi Gazetecilik bölümünde lisans eğitimine başladı. Lisans eğitimi boyunca Medya Merkezi ve Çözüm İstanbul gibi projelerde görev aldı. Sonrasında Voice of America (VOA), Politics Today ile Medipol SABITA kurumlarında İngilizce metin yazarlığı ve editörlük yaptı. Halihazırda lisans öğrenimini sürdürmekte, Noon Dijital Reklam Ajansı’nda metin yazarı ve Gazete Stalk’ta editör olarak görev almaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.